DNA , Deoksiribonükleik asit ’ in kısaltılmış vaziyetidir ve canlılardaki biyolojik işlemlerin şifresini taşıyan genleri oluşturur . Vücudumuzda bulunan her hücrede 23 çift “ kromozom ” vardır . Kromozomların içinde ise 50 – 100 bin gen bulunur . Hücrelerin ihtiyacı olan maddelerin üretilebilmesi için gerekli bilgiler DNA ’ da saklıdır . DNA ’da , bilgilerin saklandığı özel bölümlere gen adı verilmiştir . Küçük moleküllerin yüzlercesinin birbirine zincir gibi eklenmesin ile oluşan bir polimerdir . DNA ’ mız bize ait tüm bilgilere sahiptir ve genetik özelliklerin yarısı annenin , diğer yarısı ise babanın DNA’larından alınır . Bakteri veya virüs gibi basit olarak bilinen canlılarda da DNA vardır . Bir hücrenin DNA ’ sı alınıp , bazı kısımları değiştirilerek başka bir hücreye yerleştirilebiliyor . Hücrelerin DNA ’ sı kimyasal olarak kopyalanabiliyor . Hücreden çıkartılan orijinal DNA yerine yapay DNA yerleştirilince, hücrenin , bölünüp çoğalabildiği 2010 yılında tespit edilmiştir . DNA’ yı , ilk kez 1869 yılında İsviçreli F. Miescher keşfetmiştir . Kullanılmış sargı bezlerindeki beyaz kan hücrelerinin çekirdeğini izole edip , hücreleri bazik ortamda parçalayıp çekirdeğin serbest kalmasını sağlamıştır . Çekirdekten geldiği için maddeye “ nüklein ” adını vermiştir . Daha sonra asit özelliği nedeniyle maddeye “nükleik asit” denildi . Hücrelerdeki ipliksi yapıya sahip bölge , 1879 yılında keşfedilmiştir . Maddeye önce “kromatin” sonra “kromozom” adı verildi . Hücre çoğalırken kromozomun önce ayrıştığı ve sonra kendisini kopyalayıp yeni hücreye aktardığı bilim adamları tarafından keşfedildi . Ardından kromozomda DNA olduğu anlaşıldı . DNA’nın yapısında fosfat ve şeker ile “adenin (A)”, “guanin (G)”, “sitozin (C)” ve “timin (T)” olduğu 1900’lerde bulundu . DNA’nın çok uzun bir polimer olduğu 1930 yılında anlaşılmıştır . Bakterilere farklı DNA’lar aktarılınca bakterinin fonksiyonunun değiştiği 1944 senesinde ABD bilim adamları tarafından kanıtlanmıştır . Böylece genetik özelliklerimizi DNA’nın belirlediği kanıtlandı . E. Chargaff, DNA’nın yapısındaki (A) ve (T) moleküllerinin eşit sayıda olduğunu ve aynı şekilde (C) ve (G) moleküllerinin de eşit sayıda olduğunu buldu . Bu buluş ise günümüzde “Chargaff Kuralı” olarak bilinmektedir .
↧